Işık Hızı ve Yaşlanma
Mart 3, 2019Sizce ışık hızı ile yaşlanma arasında bir ilişki var mıdır? Bunu anlayabilmek için “ışık hızı” ve “biyolojik yaşlanma” kavramlarına bakmak faydalı olacaktır.
Işık Hızı Nedir?
Işık hızı, fiziğin birçok alanında kullanılan önemli bir fiziksel sabittir. Genellikle c sembolüyle gösterilir. Tam değeri saniyede 299.792.458 metredir (yaklaşık olarak 300.000 km/sn). Metrenin uzunluğu bu sabitten ve uluslararası zaman standardından hesaplanmıştır. Özel göreliliğe göre c, evrendeki bütün madde ve bilgilerin hareket edebileceği maksimum hızdır. Işık hızı; çekimsel dalgalar ve elektromanyetik radyasyon dahil bütün kütlesiz parçacıkların, ilgili alanlardaki değişimlerin boşluktaki maksimum hareket hızıdır.
Işık Hızı ve Yaşlanma
Bütün süreçler örneğin biyolojik, kimyasal, çeşitli türlerin fonksiyonlarının ölçülmesi, gözün ve beynin algıladığı insan bakış açısı, kuvvetin iletişimi, kısacası her şey ışık hızı ile kısıtlanmıştır. Burada her seviyedeki saat fonksiyonlarının değişimi vardır. Bu da ışık hızına bağlı olarak ve ayrıca kendi doğasında yani atomik olarak incelendiğinde karşımıza çıkan bir gecikme özelliğinin sayesindedir. Böylece bizler de ikizler paradoksunu, yani içerisinde biyolojik olarak bir yaşlanma sürecinden bahsedilen bir deneyi konuşabilmekteyiz. Bu durumun saatle tutulan zamandan hiçbir farkı bulunmamaktadır.
Biyolojik Yaşlanma Nedir?
Yaşlanma zamanın, zaman değişimin, değişim ise hareketin bir sonucudur. Kalıtıma, sağlık ve çalışma şartlarına göre bedende meydana gelen fizikî değişiklikler biyolojik olarak yaşlanmaya neden olur. Yaşlanmada kalıtsal faktörlerin yanı sıra kimyevî, psikolojik, ekolojik faktörler ve yaşam biçimi de rol oynar.
Eğer ışık hızına ulaşmak mümkün olsaydı ne olurdu ve bu hıza yakın hızlarda hareket edildiğinde ne olur?
TAHMİN: Bu hıza yaklaşmak, bizi oluşturan atomlarla ve biyolojik tepkimeleri gerçekleştiren elektronlarla yarışmamız anlamına gelir. Bu da organizmadaki değişimin geç kalmasını sağlar ve böylece de bizim yaşlanmamızı engeller.
Işık hızı için bağıl hız denklemleri geçerli değildir. Yani ışık hızında giden bir aracın farlarının önünü aydınlatabilmesi gerekir. Elbette ışık hızına ulaşmak mümkün değildir. Ama ulaşabilseydik ya da aşabilseydik, zaman ve mekan kavramından sıyrılabilirdik. Kütlemiz tamamen enerjiye dönüşürdü ve madde olmaktan çıkardık.
TAHMİN: Elimize bir iğne batırıldığında, sinir sistemimiz hız olarak bizden yavaş çalışacağı için; acıyı hissetmezdik.
TAHMİN: Sinir sisteminde, nöronlardaki elektriksel iletiyi de elektronların sağladığını düşünürsek; bir elektron kadar hızlanabilirsek duyulardan arınabiliriz. O yüzden canı yanan herkes hızlı hareket eder. Çünkü hareketsiz durmak çekilen acıya seyirci kalmak demektir. Acıdan kurtulmak için hızlı olmak gerekmektedir…
Siz de ışık hızı ve biyolojik yaşlanma hakkındaki düşüncelerinizi yorum kısmından paylaşabilirsiniz…
Son Düzenlenme: 23 Aralık 2023