1 Dönüme Kaç İnek Sığar?

1 dönüme kaç inek sığar

1 dönüme kaç inek sığar? 1 inek kaç metrekarede yaşar? 10 büyükbaş için gerekli alan ne kadardır? 50 büyükbaş için gerekli alan ne kadardır? 100 büyükbaş için gerekli alan ne kadardır? 1 inek için kaç dönüm arazi gereklidir? 1 dönüme kaç tane inek sığar? Ve benzeri gibi pek çok soru, büyükbaş hayvan yetiştirmeyi düşünen kişiler tarafından sıkça sorulmaktadır.

1 Dönüme Kaç İnek Sığar?

Büyükbaş yetiştirmek için gerekli olan alan; hayvanın boyutu, cinsiyeti, yaşam koşulları, yetiştirme yöntemleri ve en önemlisi de yetiştirme amacı gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişebilmektedir. Genellikle, açık alanda serbestçe dolaşabilecek olan bir inek için 1 dönüm alan yeterli olacaktır. Bir büyükbaş için gerekli olan ahır alanı ise ortalama olarak 20 metrekare civarıdır. Bu durumda serbest gezen inekler için dönüme 1 ineğin sığabileceğini, bir dönüm ahırda da 50 ineğin beslenebileceğini söyleyebiliriz.

Et üretimi için beslenen hayvanlar genellikle daha az alana ihtiyaç duyarlar çünkü süt üretimi için beslenenlerden daha az hareket ederler ve büyüme süreçleri de genellikle daha kısadır. Süt üretimi için beslenen hayvanlar ise daha fazla alan ve daha iyi çevre koşulları gerektirir. Bu hayvanlar sürekli olarak süt üretmek için beslendiklerinden, daha fazla enerji tüketirler ve dolayısıyla daha fazla alan ve daha iyi beslenme koşulları isterler.

10 Büyükbaş İçin Gerekli Alan Ne Kadardır?

Eğer hayvanlar serbest bir şekilde gezeceklerse on büyükbaş için 10 dönüm arazi; ahırda yetişeceklerse de on büyükbaş için 200 metrekare kadar bir alan gerekli olacaktır.

50 Büyükbaş İçin Gerekli Alan Ne Kadardır?

Eğer hayvanlar serbest bir şekilde gezeceklerse elli büyükbaş için 50 dönüm arazi; ahırda yetişeceklerse de elli büyükbaş için 1000 metrekare yani 1 dönüm kadar bir alan gerekli olacaktır.

100 Büyükbaş İçin Gerekli Alan Ne Kadardır?

Eğer hayvanlar serbest bir şekilde gezeceklerse yüz büyükbaş için 100 dönüm arazi; ahırda yetişeceklerse de yüz büyükbaş için 2000 metrekare yani 2 dönüm kadar bir alan gerekli olacaktır.

Büyükbaş Hayvan Barınak Yerleşkesi Nasıl Olmalıdır?

Barınak tasarımında öncelikle hayvan sağlığı ve refahı ile et ve süt kalitesinin korunması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ile binalarda enerji ve işgücü tasarrufunun sağlanması hedeflenmelidir. Yanlış yer seçimi veya hatalı inşa edilmiş bir barınağın; solunum, sindirim sistemi hastalıklarından et, süt ve döl verimine kadar birçok soruna sebebiyet verebileceği unutulmamalıdır.

Mümkünse seçilen yer, tarıma elverişsiz olmalıdır. Sığırcılık sitesi (ahır, gezinme alanı, yem depoları); drenajı zor, düz arazilere yapılmamalıdır. Tesislerin kurulacağı arazinin hafif eğimli (% 2-5) ve toprağının geçirgen olması oldukça önemlidir. Olanak var ise, eğimin güney cephesi yönünde olması tercih edilmelidir. Maalesef yer seçiminde ciddi hataların (ana yolla yakın, düz ve verimli araziye, çukurda kalan/basık yerlere, dere yataklarına vb.) sıklıkla yapıldığı gözlenmektedir.

  • İşletme kurulacak yerin yüksekte olması, yağmur kar sularının barınaklardan, yem depolarından uzak tutulmasını sağladığı gibi sıcak havalarda serinlik ve kuruluk yönünden de avantaj sağlayacaktır. İhtiyaç halinde sert rüzgarlara ve kara karşı rüzgar bariyerleri oluşturulmalıdır.
  • Barınaklar özellikle içme suyu kaynaklarına, aşırı sıcak noktalara veya dere yataklarına inşa edilmemelidir.
  • Barınaklar ana yoldan ve yerleşim yerlerinden en az 500 metre mesafede, sanayi bölgelerinden ve fazla gürültülü, tozlu alanlardan uzakta olmalıdır.
  • Hakim rüzgarlar ile barınaklardan yerleşim birimlerine olası toz ve koku taşınımını en aza indirecek bir yer seçilmelidir.
  • Bölgedeki barınaklar ve yapılar gözlemlenerek, çıkarımlar/tecrübeler mutlaka karar sürecine dahil edilmelidir.
  • Hayvancılıkta karlılığın yolu verimli araziye sahip olmaktan geçmektedir. Verimsiz ve eğimli arazilere işletme kurma imkanı varken, düz ve taban suyu yüksek birinci sınıf tarım arazilerine kurulmuş işletmelere ne yazık ki sıklıkla rastlanılmaktadır. Hafriyat giderleri nedeniyle eğimli ve verimsiz arazilerde barınak inşasından vazgeçmek, sonradan telafisi imkansız kaliteli toprak kaybının yanı sıra havalandırma ve drenaj sorunlarına yol açabileceği için iyi düşünülmelidir.
  • Taban suyu yüksek, düz araziler özelikle sinekler için uygun yaşam alanları oluşturmaktadır. Sineklerin mekanik zararlarının yanı sıra hayvanlarda mastitis, LSD, mavidil gibi hastalıklara sebebiyet verebileceği unutulmamalıdır. Yine taban suyu yüksek nemli bölgeler, barınak içerisinde nemi daha da yükselterek, içeride kirli hava birikimini ve hayvanlarda sıcak stresini artırmaktadır.

Merada daha az görülen kavgacı davranış ve buna bağlı yaralanmalar, kapalı barınaklarda oldukça fazladır. Bunun ana sebeplerinden birisi hayvanın fiziksel ve sosyal olarak ihtiyaç duyduğu alanının yeterince karşılanmamasıdır. Hayvanların sinirliliği ve kavgacı davranışlarıyla, hayvan başına ayrılan alan ( durak, yemlik, gezinti, sağım alanları vb.) arasında zıt yönlü bir ilişki vardır. Bu nedenle durak, yemlik, suluk, gezinti ve sağım alan hesaplamalarında hayvanların sosyal davranışlarına uygun rahatlık esas alınmalıdır.

İşe başlarken barınakta hayvanların yattığı, yem yediği, gezindiği ve sağıldığı yerler ile yem dağıtımı, gübre temizliği ve diğer bakım işlerinin kolaylıkla yürütülebileceği alanların doğru bir tasarımı yapılarak, başta iş sağlığı ve güvenliği olmak üzere işgücü, makine, ekipman ve enerjiden tasarruf edilmelidir. Kısaca barınaklar ve depolar yorucu olmamalı, gösterişten uzak, havadar ve fonksiyonel olmalıdır.

Besi ahırları, süt sığırı ahırlarına dönüştürülmeye çalışılmamalıdır.

Barınaklar; yerelde kolay ve ucuz bulunan malzemeler kullanılarak, hayvanların yaşam tarzına ve davranışlarına uygun inşa edilmelidir.

Barınak tasarımlarında; bakteri, mantar, parazit ve virüs artışını sınırlayan, temiz havayı garantileyen kuruluk esas alınmalıdır.

Barınaklar; hayvanı aşırı sıcaktan, soğuktan ve güneşten, kirli havadan, yüksek nemden, çamurdan ve hava cereyanından koruyacak şekilde inşa edilmelidir.

Yatırımcılar/yetiştiriciler, barınak inşasında iç ortamın her zaman havadar, kuru ve temiz kalmasından ziyade soğuğa odaklanmaktadırlar. Bu durum sıklıkla barınaklarda hava kirliliği ve rutubetin artmasıyla sonuçlanmaktadır. Ayrıca sermaye, hayvanların refah içinde yaşayacağı bir barınaktan daha çok gösterişli barınaklara harcanmaktadır (beton ahır gösterisi). Bu yüzden de kaliteli kaba yem üretimi, iş gücü ve damızlık hayvan için gerekli olan kaynak inşaata harcandığından, işletme daha kuruluş aşamasında başarısızlığa mahkûm edilmektedir.

Bir Süt Sığırı Ahırında;

Sağmal hayvan, buzağı (ferdi ve serbest dolaşımlı buzağı kulübesi), genç hayvan büyütme, doğum, lohusa, hasta hayvan ve karantina bölmeleri ile sağım ünitesi, yem ve gübre depoları olmalıdır.

Genel Olarak Bir Süt Sürüsünün Bileşimi;

45-50 inek, 21-22 düve, 10-11 dişi dana, 15-16 buzağı ve 4-6 diğerleri şeklinde olmalıdır.

Dört tarafı duvarlarla çevrili, çatısı çeşitli malzemeyle örtülmüş kapalı ahırlara oldukça sık rastlanılmaktadır. Çoğu kez yeterli pencere alanı ve havalandırma bacası bırakılmayan, bırakılsa da özellikle kış aylarında tamamı ya da bir kısmı kapalı tutulan bu ahırlarda gaz odası iklimi hakimdir. Bu tip ahırların çoğunluğunda yemleme, gübre çıkarma, sağım ve sulama gibi en önemli işlerin yürütülmesinde bıktırıcı zorluklar ve yetersizlikler yaşanmaktadır. Buna bağlı genç nesillerin özelikle de kadınların hayvancılık işlerini yapmak istemediği ve hayvanlarda yüksek oranda refah yetmezliği geliştiği görülmektedir.


Ayrıca bakabilirsiniz: Kendi Çiftliğinizi Kurmadan Önce Bilmeniz Gerekenler

Bu makale de ilginizi çekebilir: 1 Dönüme Kaç Tavuk Sığar?

Siz de büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine dair düşüncelerinizi, deneyimlerinizi ve sorularınızı yorum kısmından paylaşabilirsiniz…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir